SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 641 >>

بَاب الْمَرْأَةِ تُصَلِّي بِغَيْرِ خِمَارٍ

84. Kadınların Başörtüsüz Namaz Kılmaları

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ مِنْهَالٍ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سِيرِينَ عَنْ صَفِيَّةَ بِنْتِ الْحَارِثِ عَنْ عَائِشَةَ عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنَّهُ قَالَ لَا يَقْبَلُ اللَّهُ صَلَاةَ حَائِضٍ إِلَّا بِخِمَارٍ قَالَ أَبُو دَاوُد رَوَاهُ سَعِيدٌ يَعْنِي ابْنَ أَبِي عَرُوبَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ الْحَسَنِ عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ

 

Aişe (r.anha)'den rivayet edildiğine göre, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Allah, aybaşı olan (baliğa kadın)'ın namazını ancak başörtüsü ile kabul eder"

 

Ebu Davud dedi ki; Bu hadisi aynı zamanda Said, yani İbn Ebî Arube, Katade el-Hasen senediyle Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) 'den rivayet etmiştir.

 

 

Diğer tahric: Tirmizî, salat; ibn Mace, tahare; Ahmed b. Hanbel, VI, 150, 218, 259.

 

AÇIKLAMA:     Bu hadis-i şerifte "aybaşı olan kadın" cümlesi ile aybaşı görecek çağa erişmiş baliğa kız ya da kadın kasdedilmiştir.Yoksa hayızlı bir kadının namaz kılamayacağı, kılsa bile bu namazın sahih olamayacağını söylemeye lüzum yoktur.

 

Hadis, başını ve yakasını örten bir başörtü olmaksızın namaz kılan kadının diğer tarafları kapalı bile olsa, namazının caiz olmadığını ifa­de etmektedir.

 

Hanbelî alimlerinden İbn Kudame başı açık olarak namaz kılan kadı­nın namazının iadesi lazım geldiğine dair icma' bulunduğunu söylemiştir.

 

Zahirî alimleri bu hadisin genel ifadesine bakarak köle kadını da bu hük­me dahil etmişlerdir.

 

Ama ulemanın büyük çoğunluğu ise, bu husustaki diğer delilleri de göz-önünde bulundurarak köle kadının avret yerlerinin erkeğinki gibi diz kapakIarıyla göbek arasında kalan kısım olduğuna hükmetmişlerdir. Delilleri de Beyhakî'nin rivayet ettiği şu hadistir: "Sizden birinizin cariye satınalmak istediği zaman onu gözden geçirmesinde, avret mahallinin dışında kalan yerlerine bakmasında herhangi bir sakınca yoktur. Onun avret yeri diz kapağı ile belinin arasında kalan yerdir."

 

Bu hadis Müellif Ebu Davud'a iki yoldan erişmiştir:

 

1. Yukarıdaki şekliyle ulaşmıştır ki; Katade'den Hammad rivayet etmiş ve sened Hz. Aişe validemizin vasıtasıyla   Nebiimize ulaşmıştır.

 

2. Katade'den îbn Ebî Arube rivayet etmiş, Katade de Hasan el-Basrî vasıtasıyla Nebiyy-i Ekrem (s.a.v.)'den rivayet etmiştir.

 

Halbuki Hasan el-Basrî Nebiimize yetişmemiştir. Buna göre Ha­san el-Basrî'nin bu hadisi bir sahabiden duymuş olması gerekir. Birinci senedden anlaşıldığına göre bu sahabinin Hz. Aişe olduğu anlaşılmaktadır. Böyle sahabînin atlandığı hadislere mürsel hadisler denir. Her ne kadar zayıf ha­dislerden sayılsa bile, İmam Ebu Hanife'ye göre bu hadislerle amel etmek caizdir.